Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunlarının bir e-ortamıdır.

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler

Arşiv

metu-ie-alumni

Kimlik

Yazışma

istEMbul

ODTÜ Mezunu Endüstri Mühendislerinin Aylık İstanbul Buluşmaları


Baraka Temmuz 2003


İstEMbul Özetleri
Endüstri Mühendisliği mezunları 2002 Ocak ayından bu yana her ay İstanbul’da toplanıyorlar.

Eğer o gün ayın 3. salısı ise saat 19:00-23:00 arası ise İstanbulun bir köşesinde bir araya gelmiş en az 15 endüstri mühendisinin olduğunu düşünebilirsiniz. Bu sayı 77’ye kadar çıkmış; ortalama katılımcı sayısı da 40’a yaklaşmış.

17 Haziran'da Acarkent'te 18. Buluşma

 

İlk toplantılarını Baraka’da yapan endüstriciler, oradaki ortamı beğenmeyince, İstanbul kazan onlar kepçe; her seferinde değişik bir yerde bir araya gelmişler. Bugüne kadar yaptıkları 18 toplantının her birinde ayrı güzellikler yaşamışlar.

Her buluşma ayrı bir organizasyon olarak ele alınıyor. Sadece bu toplantılarla ilgili iletişimin sürdürüldüğü bir “yahoo group”ları var. Bu sayede toplantının nerede yapılacağı, yemekte neler olacağı, nasıl gidileceği (yol tarifleri), katılım bedelinin ne kadar olacağı, kimlerin katılacağı (ya da katılmayacağı) yazışmalarla belirleniyor. http://groups.yahoo.com/group/odtu-em-ist
Sonuç; listEM adını verdikleri dünyadaki bütün ODTÜ mezunu endüstri mühendislerine açık e-posta grubunda da duyuruluyor. http://sistem.ie.metu.edu.tr/alumni.htm

Çoğunluğu İstanbul ve çevresindekilerden oluşsa da, onlarca EM belirlenen akşamda belirlenen saatte belirlenen hedefe doğru zevkli bir yolculuğa çıkıyorlar. 70’lerin 80’lerin, 90’ların 2000’lerin endüstricileri gece boyu yiyip içip bol bol muhabbet ediyorlar.

Bu fikir listEMdeki yazışmalar sırasında ortaya çıkmış. Amaç, önce, ODTÜ mezunu bütün endüstricilerin, bulundukları kentlerde aynı gece buluşmalarıymış. Nezih Yaşar’ın bu önerisini İstanbul dışında, pek de sahiplenen olmamış.
istEMbul adı; “İstanbuldaki endüstri mühendislerinin buluşmaları”nın kısaltılmasıyla elde edilmiş. EM’nin neden büyük yazıldığını anlamak için de; endüstricilerin 2000 Eylülünden beri yayınladıkları e-derginin logosuna bakmak yeterli.
http://sistem.ie.metu.edu.tr
Daha sonra bu EM, başka yerlerde de kullanılır olmuş. Nitekim, 5 yılda 1000’den fazla mezunu bir araya getirdikleri “metu-ie-alumni” adlı iletişim ve tartışma listesine de istEMbul’dan sonra, kısaca listEM demeye başlamışlar.

“Bu Topraklardan Dünya Markası Çıkar Mı?” ve “Reklamlardan Sonra” kitaplarının yazarı, Güven Borça (IE 84,5); meslektaşlarının markalarını listEMde şöyle değerlendiriyordu:
“ListEM: Çok iyi bir buluş, süper bir marka ismi. Hem Türkçe, hem İngilizce olarak anlamlı. Kolay okunur, akılda kalır. Fiziksel anlamda ne olduğunu iyi anlatmasının dışında "listem" okunuşuyla üyeleriyle duygusal bir bağ da kurar.
istEMbul: Biraz zorlama kaçsa da ListEM'in bir alt markası olarak ne olduğunu anlatır. Dar bir grup içinde kullanılır, genişleme şansı yoktur. Zor anlaşılan bir soyadı gibi, utana-sıkıla söylenir ama söylenir.”

istEMbullara katılanların sayısı 200’ü geçmiş. Buluşmaların üçte birinden fazlasına katılan 28 istEMbulist var. Bunları rahatlıkla söyleyebiliyorlar, çünkü bütün buluşmaların yoklaması yapılıp kayıtları tutuluyor.
Baraka’dan sonraki iki buluşmada katılımı artıramamışlar. Enka Tesislerindeki buluşmayı, katılım artmasa da buluşmaların verimli ve yararlı olabileceğini düşündürten bir toplantı olarak hatırlıyorlar. Elif Düşmez (daha sonra Tek) 80 öncesi mezunların çoğunlukta olduğu gruba 90 sonrasından katılan ilk mezun olmuş.

Bir sonraki toplantıyı Anadolu yakasında yaparken, “bir Avrupa bir Asya” formülünü de denemeye karar vermişler. Angel buluşmasına; Galatasaray’ın maçına rağmen, gelen gelmiş ve “bu iş tutuyor, herhalde” dedikleri buluşma bu buluşma olmuş. Burada, “ istEMbul gecelerini ölümsüzleştirme” girişimi çerçevesinde, fotoğraf çekmeye de başlamışlar.

Her toplantının farklı bir mekanda yapılması kolay bir iş değil tabii. Buluşmaların başlamasıyla birlikte, her buluşmanın örgütleme sorumluluğunu birileri almış. Bugüne kadar hiçbir toplantı da ortada kalmamış.
Buluşmaların “ağalığı”nı yapan sorumlular; yer ve yemek seçiminden, fiyat belirlemeye kadar birçok sıkıntılı görevi grubun görüşlerini de alarak yerine getirmişler. Fakat onların ağalıkları para ödemeye gelince bitiyor. Ödemeler EM usulü; herkes kendi parasını ödüyor.

Kireçburnu’ndaki Bay Balıkçı’da yapılan buluşma, yağmurlu bir İstanbul akşamında bile, katılımın artabileceğinin ipucunu veriyor, çünkü 32 kişiye çıkyorlar. Yeni yeni katılımlar, herkeste heyecana yol açıyor.

Mayıs toplantısı İTO’nun Kandilli’deki tesislerinde yapılıyor. Manzara ve ortam, sohbeti koyulaştırmaya çok elverişli olunca, “Anadolu yakasındakileri hep burada da yapabiliriz” diye kayıt düşenler oluyor. Fakat, hala bir gidilen yere bir daha gidebilecek noktaya gelinmemiş. Böylece İstanbul’daki olanakların sınırsızlığını da keşfetmeye başlamışlar.

Cesaretlenip, bir sonraki buluşmaya, bölüm başkanlarını da davet ediyorlar. Katılım bir daha yükseliyor. 4. Levent’te, Venge’deki buluşmada 50’yi zorluyorlar. ITO’da öğrendikleri, yemek öncesi kokteyl aşamasını buraya da uyarlıyorlar. İlk karşılaşmaların ayakta olması, yemeğe geçerken ki gruplaşmaların rasyonalitesine olanak sağlıyor. Ayrıca; selamlaşmalar, tanışmalar ve sohbet başlangıçları için oturma düzenine geçmemiş olmanın avantajları oluyor.

Sonraki iki toplantıda iyice ıslanıyorlar. Fenerbahçe Divan’daki gecenin anlatımlarının geri planı: Sıcak. Temmuz bu; olacak o kadar diyorlar. Ağustos’ta Taşkışla İTÜ Mühendishane’deki buluşmayı seller basıyor. Gök delinmiş dedikleri cinsten bir yağmur...

Eylül istEMbulunda, tatilin bitip İstanbul’a dönüşün gerçekleştiği belli oluyor. Park Orman’da ilk kez 70 kişiyi geçiyorlar. Bölümden bir hocayı daha ağırlıyorlar: Erol Sayın. Erol Hoca, listEMin kuruluşunda ve yürütülmesinde olduğu gibi sistEM ve EMSözlük girişimlerinde de önemli rolleri olan biri... Eylül ile birlikte istEMbul’un kurumsallaştığına inanıyorlar.

Ekim’de Lacivert’i deniyorlar. Kasım’da Kalamış’taki İş Bankası Lokali’ni. Aralık’ta Taksim’e çıkıp Andon Şarapevi’nde buluşuyorlar. Birinci yıl tamamlandığında toplam 400 katılımlı, 161 katılımcılı 12 buluşmanın anılarını biriktirmiş oluyorlar.

Fotoğraflarını http://www.geocities.com/istembul/ adresinde depoluyorlar.
Ocak’ta Moda’daki Eski İskele’yi keşfediyorlar. Şubat, bayram ertesine geldiğinden Ayça Gençler’in; organizasyonu, son iki günde, cengaverce üstlenmesiyle, buluşmayı İşkulelerin Marche’sinde kurtarıyorlar.

Mart’ta “Bir Asya bir Avrupa” formülü yara alsa da; Turgut Uzer, Elif Düşmez Tek ikilisi devreye girip Bebek Les Ambassadeurs’ta 77 kişiye çıkan katılımı örgütlüyorlar.

Nisan’da Sultanahmet’te Binbirdirek Sarnıcı’nı deneyen endüstriciler Mayıs’ta Maslak Işık Ev’de konaklıyorlar.

Haziran istEMbulu yeni bir deneme: “1. istEMbul Geleneksel Şarap DenEMeleri” teması ile Acarkent’te Kır kahvesinde yapılıyor. Melen Şaraphanesi sahibi gelip “Üzümün Şaraba Yolculuğu” sunumunu yaparken endüstri mühendislerimiz de şarap tadımı yapıyorlar. Çoğunun koltuğunun altında da bir şişe şarap...

Bu öykü, bir İstanbul öyküsü. Fakat bu öyküden herhangi bir bölümden mezun ODTÜlüler olarak, nereli olursak olalım çıkarılacak şeyler var gibi görünüyor.

Ana Sayfa | Etkinlikler | Birikimler | Ülke Gündemi | Biz Bize | Dağar | Siteler | Sanat | Başka Şeyler